Bizim oraya gideceğimizi duyanlar arasında tebrik edip, İran
uygarlığının önemine vurgu yapanlar çok azdı. Genelde sırıtıldı, benim
başörtüsü takmama takıldılar. Komik buldular durumu. Benim rahatımı(!) bozup
oraya gitmem ve zor durumda kalacağımı düşünmeleri, o asla ve asla gezgin
olamayacak insanlara kendini iyi hissettirdi. Demek ki bu duyguyu hissetmeye
ihtiyaçları varmış dedim, ben de güldüm geçtim. İran’da Farsça konuşulduğunu
bilenler çok azdı. Arapça konuşulduğunu zannedenler çoğunluktaydı. Tebriz’i
duyunca ilgili olarak tek bilinen Şems-i Tebrizi idi. Hepinize selam olsun.
Burası bildiğiniz gibi değil. İran bizim yıllardır komşumuz ve emin olun onlar
bizi daha iyi tanıyorlar.
Şems-i Tebrizi |
Ben de bu durumu nedense kendime misyon edinerek size bu blog
aracılığıyla biraz Tebriz’den, İran’dan bahsedeceğim.
İran, hemen yanı başımızda,
tarihi çok eskilere dayanan bir uygarlık. Fars kültürü ile bizim kültürümüz,
birbirinden çok şey almış. Ama muhtemelen Şii-Sünni ayrımı sebebi ile
birbirimize yabancı gibi durmuşuz. Oysa ki Şems-i Tebrizi’yi, Ömer Hayyam’ı,
Şiraz’ın bağlarını duymuşuzdur. Ama bu konuda da tam bir bilgimiz olmamıştır.
Gizemli ve kapalı gibi
görünen bu ülkede bize yabancı olmayan o kadar çok şey var ki. En önemlisi çok
konukseverler. Televizyonlarda İran kanallarını değil, bizim kanallarımızı
izliyorlar. Muhteşem Süleyman’a bayılıyorlar. Üstelik özellikle Doğu ve Batı Azerbaycan eyaletlerinde Türkçe konuşuyorlar. Türk’üm dediğinizde gözleri
parlıyor hepsinin. “Ben de Türk’üm" diyorlar. Sanki bizi kendilerine örnek
alıyorlar gibi. Bizden ileride oldukları şaşırtıcı noktalar da var. Örneğin
kadınları daha sosyal, daha çok hayatın içinde. Çılgınlar gibi araba
kullanıyorlar. Erkeklerden daha çok iş hayatındalar. Hepsi Türkiye’yi görmek
istiyor. Hali vakti yerinde olanları tatillerde bize uğruyorlar. Alışverişi
bizden yapıyorlar.
Chador |
Para birimi Riyal ama
Tümen kullanıyorlar. Her şey riyal olarak yazılır, siz bir sıfır atarak tümene
çevirirsiniz. Yaklaşık olarak 1 dolar 3000 tümen ediyor. Gördüğünüz şeyin
fiyatını önce üçe bölüp dolar olarak hesaplayın, sonra ikiyle çarparak TL’ye
çevirin. Alışveriş yapmak bu sebeple biraz zor oluyor, alana kadar epey vakit
geçiyor. J Paralar çok büyük ve fazla fazla bulundurmak zorundasınız. Tomar tomar para taşıyorsunuz gibi gözüküyor. Dikkatli olmak lazım. Bize göre ucuz bir yer. Eşim arabamızın deposunu
Ankara’da 300TL’ye dolduruyordu, burada ise sadece 30TL. komik değil mi? Bu
sebeple etraf araba dolu. Her evde en az üç araba var. Bizim evimiz Homafer
Meydanı’na bakıyor. Gençlerin kızlı erkekli arabalarıyla gösteriş için
dolandıkları bir yer. Bazen gördüklerime inanamıyorum. Son sürat giderken
aniden durup kızlarla tanışmak için kart veriyorlar. (Bana da yaptılar da ondan
bu kadar iyi biliyorum. J Tebrizli arkadaşıma başıma geleni anlattığımda da "Eeeee, siz nasıl tanışıyorsunuz?" demişti. )
Hal böyle olunca şehrin gürültüsü de çok oluyor tabi. Bağlantılı olarak hava kirliliği de…
Hal böyle olunca şehrin gürültüsü de çok oluyor tabi. Bağlantılı olarak hava kirliliği de…
Araba demişken kendi ürettiği arabalardan da bahsedeyim. Trafikte Peykan,
Samand, Pride marka arabaları sık sık
görebilirsiniz. Bizim kendi ürettiğimiz bir arabamız bile yok!! İran’daki araba
sektörüyle ilgili daha detaylı bilgi için
http://forum.shiftdelete.net/otomobil/177013-iran%60da-uretilen-ve-kullanilan-arabalar.html ziyaret
edebilirsiniz.
Pride |
Peykan |
(Türkiye’nin kendi yerli otomobilinin
üretilmesinin konuşulduğu bu zamanda İran’ın kendi otomobilini yıllar önce üretmeye
başladığı ve bunu uzun süre sürdürmüş olmasını sanırım takdir etmek lazım.
İran’ın milli arabası olan PEYKAN Farsça da "OK" anlamına
gelmektedir. Hala İran’da yollarda yer alan ve adet bazında bir hayli fazla
olan bu arabaların üretimine uzun bir süre devam edilmiş ancak ekonomik
koşullar ve yüksek oranda benzin harcaması sebebiyle 2005 yılında üretimine son
verilmiş. Ancak üretim bantlarının Afrika’daki ülkelere gönderildiği söyleniyor
yani Peykan artık Afrika yollarında...)
Erkekler kadınlara “Hanum”
diyorlar, kadınlar da erkeklere “Agha”. Okunuşu bildiğimiz aga. Bugün benim
agam işte olduğu için fırsat bulup uzun uzun yazabiliyorum. J
Hal hatır sormayı çok severler. “Yahşisen?”
En ufak bir olumsuzlukta özür dilerler. “Bağışla”.
Dilimizdeki benzerlikleri siz de görüyorsunuz. Bazı ilginç ifade
şekilleri de var tabi. Örneğin Azerice’de “ayak” kelimesi yerine “kıç” kelimesi
kullanılıyor. “Ayağım ağrıdı” demezler, “kıçım ağrıdı” derler.
Bizde de buna benzer bir söylemi belki duymuşsunuzdur. “Kıçını kır,
otur.” Burada söylenmek istenen ayaktır. “Sabah”, “yarın” olarak kullanılır.
Yani “sabah gel” demek, “yarın gel” demektir.
Elbise yerine "don" kelimesini kullanırlar. Bir Tebrizli'nin en büyük kabusu, Türkiye'ye geldiğinde uluorta yerde "Eneeee donlar çok güzelmiş."derken yakalanmalarıdır. :) Ki, bir Tebrizli arkadaşım bunu yaşamış.
Elbise yerine "don" kelimesini kullanırlar. Bir Tebrizli'nin en büyük kabusu, Türkiye'ye geldiğinde uluorta yerde "Eneeee donlar çok güzelmiş."derken yakalanmalarıdır. :) Ki, bir Tebrizli arkadaşım bunu yaşamış.
“Hoşgelmişsiz” diyerek karşılarlar sizi. Bir şey hoşlarına gittiyse
“Hoşum geldi” derler.
Haftanın günlerine çok şaşıracaksınız. Tavla oynayanlara hiç de
yabancı değil:
Şembe-Cumartesi 1.gün(Türkçe anlamı gün demek)
Yekşembe-Pazar 2.gün (Türkçe anlamı 1.gün demek)
Doşenbe-Pazartesi 3.gün(Türkçe anlamı 2.gün demek)
Seşenbe-Salı 4.gün (Türkçe anlamı 3.gün demek)
Charşenbe-Çarşamba 5.gün(Türkçe anlamı 4. gün demek)
Pençşenbe-Perşembe 6.gün(Türkçe anlamı 5. gün demek)
Cüme-Cuma 7.gün
Ne Hristiyanların ne de Yahudilerin sistemini kullanıyorlar. (Yahudilerin
resmi tatili Cumartesi, Hristiyanların ise Pazardır.)Burada tatil zamanı ise Perşembe
öğleden sonra ve Cuma’dır. Bu sebeple 1. Gün Cumartesidir.
Çok fazla bilgi yüklememek için burada kesmeliyim. Agham gelecek, evde
aş yok. Yemek yapmak için internetin başından kalkmam lazım. Bir sonraki bilgi
İran tarihi hakkında olacak. Ama masal tadında…
Tekrar görüşünceye kadar, hamınıza hudahafız. ( Hepinizi Allah
korusun, Allahaısmarladık gibi bir anlamı var)
Cok iyi anlatmissin gercekten bilgimiz yokmus :)
YanıtlaSilSevgili Şaşkın Kedi, çok teşekkür ediyorum ;)
SilMasal gibi okudum. Icten anlatimina bayildim. Teşekkürler paylasimin icin.
YanıtlaSilDilge'ciğim teşekkür ederim arkadaşım.
Silçevremizdeki İranlı arkadaşlardan kıyafet, günler, Türkler hakkındaki düşünceler gibi bilgilerden haberimiz vardı. Benim de merak ettiğim bir ülkedir ama hanım bu konuda çok katı...Sizleri de Allah korusun...
YanıtlaSilMerhaba. Bir kadın olarak burada bulunmaktan dolayı hiçbir sıkıntım yok. Tabi ki bizden biraz farklı. Farklı da olsun zaten. Her yerin aynı olması çok sıkıcı olurdu. Ama bu engin kültür, her şeye rağmen görülmeli. Hanımınıza bloğumu okutun. Belki fikri değişir.
SilBlogunuzu hanımım tavsiye etti zaten Öyküm Hanım. Sizin orada sıkıntınızın olmadığını zaten tahmin ediyorum. Bizlere bugünkü kültürle ilgili daha fazla bilgi aktarırsanız, takip ediyor olacağız.
YanıtlaSilYaşadıklarımı vakit buldukça paylaşmaya devam edeceğim. Eşinize selamlar. :)
SilHanımın da size selamı var, daha doğrusu İran' dan ayrıldığınızı o söyledi. "Hayat Sokaklarda" başlıklı makaleniz hakkında sadece çok güzel demiştim. Gerçekten çok güzel...
Silcanım arkadaşım gittiğin her yerin attığın her adımın yansıttığı ışık ve his hep yepyeni bir heyecan gibi.. senin bu yanını çok seviyorum ve gurur duyuyorum. eminim ayak bastığın her yerde olduğu gibi orda da pek çok kişinin hayatına güzellikler katarak döneceksin. maceracı meraklı ve insan kaşifi güzel arkadaşım seni kocaman bir özlemle takip ediyorum.
YanıtlaSilEbruşum canım benim. Çok teşekkür ederim.
Sil